13 Ocak 2017 Cuma

E-kitap Okuyucu Almak İsteyenler İçin

     Merhaba herkese.

     Bugün kitap - film eleştirisi yerine e-kitap konusunda bilgilenmek isteyenler için kılavuz niteliğinde bir yazı hazırlamaya karar verdim. İki yıla yakın bir süredir Kindle kullanıyorum ve bu süre zarfında defalarca meraklı arkadaşlarım tarafından soru bombardımanına tutuldum. E-kitap okuyucular birkaç yıldır dünyada oldukça yaygın olsalar da Türkiye'de hala pek popüler değil. Son zamanlarda yeni Türkçe arşiviyle Kobo bir atılım yaptı, insanlar da daha çok ilgi duymaya başladı elbette; fakat çoğunluğa baktığımızda insanların yurtdışındakilere göre daha soğuk yaklaştıklarını görüyorum bu teknolojiye. Nedendir bilmem, basılı yayınlara düşkün bir toplumuz, basılı gazeteciliğin hala bitmemiş oluşu da bunu gösteren nitelikte sanırım. Ben de e-kitap okuyucuların olumlu-olumsuz pek çok yanını deneyimlemiş bir insan olarak bu konuda objektif bir kılavuz hazırlamak istedim.

     Öncelikle kendi kullandığım e-kitap okuyucudan bahsedeyim: şu an Amazon Kindle Touch (7. nesil) kullanıyorum. Göünümü şöyle:



     Hafif, kullanışlı, şarjı uzun süre dayanan bir aygıt ve aldığım günden beri onlarca kitap bitirdim sayesinde. Çok memnun olmama rağmen e - kitap okuyucu konusunda ilk tercihimin Kindle Touch olacağını söyleyemem, çünkü onu ilk e-kitap okuyucum olan Kindle Paperwhite bozulduğunda almak zorunda kalmıştım. Aslında Kindle Touch ve Paperwhite'ın görünüş açısından çok az farkı var. Paperwhite şöyle bir şey:



     Dış malzemeleri birazcık farklı. Touch'ın dış kısmı daha katı, plastiğimsi, pütürlü bir dokuya sahip. Şekil olarak birazcık daha keskin çizgileri var. Paperwhite'ın yüzeyi ise kaymasın diye yapılan telefon kaplarının tüylümsü yüzeyine benziyor, çizgileri daha zarif ve sanırım birazcık daha ince. Ağırlık açısından pek bir farkları yok, ikisi de ince birer kitap ağırlığındalar. Ne var ki binlerce sayfalık kitapları içlerinde taşıyabiliyorsunuz. Paperwhite'ın avantajlı yanı çözünürlüğünün daha iyi olması ve aydınlatması. Gerçekten çok şık ve kullanışlı bir aydınlatma sistemi var, gözü hiç yormuyor ve derecesini istediğiniz gibi ayarlayabiliyorsunuz. Özellikle de yatakhane gibi toplu alanlarda uyumak zorunda kalanlar için çok elverişli. Işığı yakmak zorunda kalmadan istediğiniz gibi rahat rahat okuyabiliyorsunuz ve ışığı tablet gibi gözünüze değil, ekranın üstüne yansıtıyor. Şahsen ikinci Kindle'ımın da Paperwhite olmasını isterdim çünkü yurtta ışık problemi yaşayabiliyorum, ama daha ucuz diye Kindle Touch aldım. Kobo'yu hiç kullanmadım ama sanırım o çok daha ucuz ve İngilizce'yi tercih etmeyenler için Türkçe arşivi de var. Gerçi Türkçe arşivdeki kitap fiyatları konusunda hiçbir fikrim yok; fakat D&R'a uğradığımda Kobo'yu inceleme şansım oldu ve boyutlarını, çeşitliliğini Kindle'a göre daha iyi buldum. Yine de Amazon'un şimdiye dek beni hayal kırıklığına uğrattığını söyleyemem, o yüzden bir daha e-kitap okuyucu alacak olsam yine Amazon'u tercih ederim.

     Kindle'ı görenlerin çok sık sorduğu bir soru da kitap satın alma işi. Amazon'da istediğiniz her İngilizce kitabı bulabilirsiniz, arada çok güzel fiyat fırsatları da oluyor. Doların yükselmesi sıkıntı yaratabilir tabii. Sadece aylık on dolara kitap, dergi ve audiobook'lara sınırsız şekilde abone olabilirsiniz. Ayrıntılı bilgi şurada. Ben hiç Kindle Unlimited kullanmadığım için bu konuda pek bilgili değilim ama çok okuyan bir insan için (dolar yükselmesine rağmen) fiyatı hala makul düzeyde. Tabii sabit şekilde Türk lirasına bağlı bir abonelik seçeneğinin ve Türkçe arşivin olmaması gerçekten üzücü bir şey. Türkçe e-kitap fiyatları ise ne yazık ki basılı kitapla arasında fark yaratacak bir seviyede değil, oysaki aradan tüm gereksiz masrafların (baskı, kağıt, depolama vb.) kalktığı düşünülürse daha ucuz olmaları gerekirdi. Sanırım bu da insanları e-kitaptan uzak tutan etmenlerden bir tanesi.

     Şunu belirtmeliyim ki internetten İngilizce kitapların çoğunu epub olarak bulabilirsiniz. Çoğu e-kitap okuyucunun formatı epub sanırım, Kindle ise mobi formatındakileri kullanıyor. Epub kitapları calibre yoluyla Kindle'a aktarmak çok kolay ve kitapta hiçbir değişim de olmuyor. Öte yandan pdf daha sıkıntılı bir iş, çünkü Kindle'da pdf okumak çok zor ve dönüştürünce de bayağı hatalı olabiliyor. Yine de (pdf'in sayıca çokluğuna rağmen) Türkçe kitapları da epub olarak bulabilmek mümkün. Tabii ki paranız varsa bu yönteme başvurmayın çünkü yazarların, çevirmenlerin ve illüstratörlerin de paraya ihtiyacı var, ama bir insanın parasızlık nedeniyle kitap okuyamaması bence korkunç şekilde üzücü bir şey, hele de Türkiye gibi bir ülkede. Tabii bu demek değil ki bu eserleri ortaya çıkaranlar hak ettiklerini almasın, çünkü zaten bu konuda iki taraflı bir sıkıntı var. İnsanlar yeterince kitap almadıkları için kitabı satanlar para kazanamıyor, onlar da para kazanamayınca fiyatları arttırıyorlar ve bunun üzerine karşı taraf daha da az almaya başlıyor. İki taraflı bir kısır döngü. İşin bir kötü yanı da abuk subuk çerez kitaplar ya da başkalarına havalı görünmek için alınıp okunmayan kitaplar delicesine satarken diğer kitapların çok az talep görmesi. Bunlara edebi değeri olmayan vampir kitaplarını ya da benim de çok sevdiğim ve kıymetli gördüğüm bir kitap olmasına rağmen çoğu insanın internette aforizma kasıp kahveli fotoğraf koymak için kullandığı Tutunamayanlar'ı örnek gösterebiliriz. Gerçi bu konuda en büyük örnek Kürk Mantolu Madonna olurdu sanırım, hele son zamanlarda nasıl gündeme geldiğini düşünürsek.

     Neyse, kitap satın alma konusunu kapatıyorum, Şimdi benim tecrübelerime göre e-book readerın olumlu ve olumsuz yanlarını sıralayacağım:

Olumlu Yanları:
  • Hafif olması: Skolyozu yüzünden sık sık sırt ağrıları yaşayan bir insan olarak Kindle'ın en sevdiğim yanının hafifliği olduğunu söyleyebilirim. Kindle'dan sonra en hafif kitapları bile taşımaya üşenir oldum. Özellikle okulda lazım olacak kitapların epub versiyonlarını bulabildiğimde delicesine seviniyorum çünkü sırt çantamdan korkunç bir yük kalkmış oluyor. Üstelik yazlık gibi uzun kalacağım yerlere birden fazla kitap taşımama da gerek kalmıyor, sadece istediğim her şeyi Kindle'a dolduruyorum o kadar. Ağır kitapları masa vb. bir yere koymadan okuyamama sorunu da kendiliğinden çözülmüş oluyor. Burada hacim meselesini de eklemek lazım tabii: Kindle sayesinde çantamda büyük bir boşluk oluşmuş oluyor ve daha hafif ihtiyaçlarımı sığdırabiliyorum.
  • Okuma kolaylığı: Bunu biraz subjektif olduğunu düşünenler, Kindle'ı cismani kitaba göre daha zor okunur bulanlar da var ama ben katılmıyorum. Bu konuda en iyi yanı fontun ve font büyüklüğünün istenildiği şekilde ayarlanması. Kindle'ın özel tasarlanmış, elektronik mürekkepli ekrana uygun bir fontu da var, şahsen aylardır başka fonta geçmedim. Disleksikler için özel bir fontu bile var. Boyutu ayarlayabilmek de aynı derecede kullanışlı, özellikle de gözünüz hassassa ve erken yoruluyorsa. Tek elle geçiş yapabilmek gibi kolay bir özelliği de var, eliniz kolunuz dolu olduğunda inanılmaz bir kolaylık sağlıyor. Ben günlük işleri hallederken bir yandan kitap okumayı sevdiğim için bu çok büyük kolaylık sağlıyor, çünkü tahmin edersiniz ki diş fırçalarken ya da yemek yerken sayfa çevirmek pek eğlenceli bir şey değil. Zaten ağır kitapların sayfasını kitabın sırtına zarar vermeden açık tutma derdi tamamen ortadan kalkıyor. Bir de ben kağıdın sürtünme sesinden ve nemli ele dokunmasından nefret eden bir insan olduğum için o tür tatsızlıklar yaşamamaktan memnunum. (Aynı problemi yaşayanlar hemen anlamışlardır ne demek istediğimi, korkunç şekilde insanın dişini kamaştıran ve sinirini bozan bir şey.)
  • Şarj: Kindle, telefonlar ya da tabletler gibi değil, şarjı gerçekten çok uzun süre dayanıyor. Nadir okuduğum zamanlarda haftalarca şarj etmeden dayandığı olmuştur. Bu açıdan elektrik kesintisi ya da uzun süreli yolculuk gibi durumlarda da oldukça kullanışlı elbette - tabii Paperwhite'ın ışığını hep açık tutarsanız şarjı biraz daha hızlı gidecektir, ama yine elektronik aletlerin kalanına kıyasla çok iyi bir performansı var bu konuda.
  • İnternet bağlantısı - experimental browser: Bunun pek stabil bir özellik olduğunu söyleyemem çünkü Kindle'da hareketli sitelerin çoğu experimental browserda hata veriyor. Fakat sözlükler ya da Wikipedia gibi sitelerde oldukça kullanışlı bir özellik, ki daha fazlası da gerekmiyor zaten. Bu konuda e-book readerları eleştiren insanlar var, ama ben o kadar da gerekli bir özellik olmadığını düşünüyorum Youtube gibi sitelere bağlanmanın, çünkü bu gereksinim için tabletler var zaten. Üstelik Kindle'ın asıl amacı okumayı kolaylaştırmak olduğu için sese ve görüntüye dayalı sitelere erişim sağlaması gerekli bir şey değil bence. Gerekli olan kısmı (browserdan bağımsız Goodreads ve Amazon erişimi, sözlük, çeviri, Wikipedia) kendisi sağlıyor zaten. Sanırsam Amazon'dan aldığınız kitaplarda en çok altı çizilen yerleri de görebiliyorsunuz internet sayesinde. Bu tarz minik, havalı özellikleri var.
  • Yabancı dil: Eğer okuma yardımıyla kendinizi yabancı dilde geliştirmek istiyorsanız Kindle bu konuda mükemmel. Anlamını bilmediğiniz kelimeleri kolayca öğrenebiliyorsunuz, isterseniz bu konuda kendi yüklediğiniz sözlükleri de ya da interneti de kullanabiliyorsunuz. İsterseniz anlamına baktığınız kelimeleri depolayan ve alıştırma yapabileceğiniz bir uygulaması var, açmanız tek bir tike bağlı. Özellikle İngilizce akademik kaynaklarda bana bu açıdan çok yardımcı oldu.
Olumsuz yanları:
  • Kırma-düşürme durumları: Kindle'ın ekranı alışık olduğumuz tablet - telefon ekranlarına göre daha hassas, bu nedenle benim gibi elektronik aygıtları hor kullanmaya alışmış, dikkatsiz insanlar için sıkıntı yaratabiliyor. Telefonumu her hafta bir kez yere düşürürüm (çoğu zaman direkt betonun üstüne) ama şansım ve kapların dayanıklılığı sağ olsun, hala ekranı mükemmele yakın çalışıyor. Kindle'da durum daha farklı: kabını almadan önce ilk düşürüşümde dokunmatiğinin bir kısmını bozmayı başardım - o yüzden yenilemek zorunda kaldım zaten. Mutlaka kap ve ekran koruyucu kullanın. Amazon müşteri hizmetleri konusunda mükemmele yakın bir şirket, o yüzden yenilemeniz veya tamir işi yurtdışına yollama kısmı dışında pek sorun olmaz sanırım, fakat yine de temkinli olmak en iyisi. İkinci Kindle'ımı (Kindle Touch) bir kez bile sert bir şekilde düşürmedim ve şu an canavar gibi çalışmaya devam ediyor. Zaten elektronik aygıtlar konusunda %90 ihtimalle benim kadar dikkatsiz ve sakar değilsinizdir, o yüzden hassasiyetin çok büyük bir sorun olacağını sanmıyorum.
  • Elle not alamama: Kindle cümlelerin altını çizmek, not almak ve bunları kaydetmek konusunda çok iyi fakat benim gibi elle not almayı çok sevenler bunu ara ara özleyebilir. Tabii kitabına kalem değdirmeyen, kenarını asla kıvırmayan bir insansanız bu durum bir fark yaratmayacaktır.
  • Kitap "duygusu": Bu benim pek empati kurabileceğim bir şey değil çünkü kitap konusunda şekilcilikten çok uzak bir insanım. Evet, ben de kağıt kokusunu, kitabın ağırlığını hissetmeyi, kitaplığıma koymayı falan severim ama bu bazen iyi olduğu kadar bazen de külfete dönüşüyor, özellikle okuma hızınız çok fazlaysa. Kindle kullanmaya başlayınca kitaplarımın çoğunu (manevi değeri olanlar dışında) kütüphanelere verdim ve artık toz almak, düzenlemek derdiyle uğraşmadığım için çok memnunum. Üstelik çok övülen "kitap kokusu" her kitapta güzel olmayabiliyor: örneğin geçmişte beyazlatılmış sayfaların kokusundan hiç hoşlanmadığım için Harry Potter'ların dikişli özel baskısını her yerde aramak zorunda kalmıştım, ki sadece Zümrüdüanka Yoldaşlığı'nı bulabildim dikişli olarak. Kağıt hışırtısından hoşlanmadığımı söylemiştim zaten. Cismani kitabın en sevdiğim yanı kullandıkça yıpranması ve kenarlarının notlarla dolmasıydı ama bu kolay vazgeçebildiğim bir özellik oldu. Kitap konusunda fetişist davranmamak gerek: bu durum kitabı kutsallaştırıyormuş gibi görünse de aslında Türkiye gibi okunma oranlarının yerlerde süründüğü bir ülkede yarardan çok zarar yaratıyor. Sonra insanlar okumadıkları kitaplarla rafları dolduruyorlar, kitabın içeriğinden çok görünüşüne baktıkları için değersiz şeyleri yüceltiyorlar. Oysa önemli olan şey kitabın içindeki bilgi ve sanat olmalı diye düşünüyorum. Nasihat edermişçesine sevimsizleştim sanki, ama benim gibi düşünen insanların da olduğundan eminim.

     Toplamda artıların eksilerden fazla olduğunu düşünüyorum. E-book readera geçmek benim için gerçekten çok olumlu bir şey oldu. Umarım yazım bir fikir edinmeniz konusunda işinize yaramıştır. Hepinize iyi okumalar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder