filmden çok memnun kaldım. bir uyarlama olarak hem karakterlerin ruhunu korumayı başarmış hem de modern izleyiciye hitap edebilmiş. senaryoda uygulanan teknik kitabı okumamış izleyiciler için biraz yabancılaştırıcı olabilir, ama aynı zamanda kitabı okusa sevmeyecek insanlar tarafından da sevilebilecek bir film ortaya çıkardığını düşünüyorum. her ne kadar jo'nun ana karakter olduğu çok belli olsa da karakterlerin her birine ayrı bir önem gösterilmiş. özellikle de beth'in karakter gelişimine yeterince vakit ayırdılar mı diye dikkat ettim ve bunun başarıldığını gördüm. oyuncular harikaydı. timothee chalamet'ye call me by your name'i izlediğimden beri özel bir hayranlığım var zaten, laurie rolünde de harikaydı (özellikle önceki filmdeki christian bale'in laurie'siyle karşılaştırılınca). bu filmde ilk kez izlediğim saoirse ronan'a da bayıldım. en ilginci de emma watson'ın meg rolünde olması. itiraf etmeliyim ki beauty and the beast'ten sonra emma watson'a hafiften gıcık olmaya başlamıştım sürekli kendi kişiliğinin varyasyonlarını oynadığını düşündüğüm için. onu meg rolünde izlemek bu algıyı kırmamı sağladı. güzel bir iş başarmış. beth'le ilgili kısımlarda tabii ki biraz ağladım, ama salondan çok mutlu bir şekilde çıktım. iyi bir film izlemek harika bir duygu, ama iyi bir uyarlamanın bunun da ötesine geçen bir keyfi var. ileride geleneksel bir kış filmi olarak tekrar izlemeyi planlıyorum :) umarım fırsat olur da sevdiğim kitapların güzel uyarlamalarıyla daha sık karşılaşabilirim.
22 Şubat 2020 Cumartesi
little women (2019)
filmden çok memnun kaldım. bir uyarlama olarak hem karakterlerin ruhunu korumayı başarmış hem de modern izleyiciye hitap edebilmiş. senaryoda uygulanan teknik kitabı okumamış izleyiciler için biraz yabancılaştırıcı olabilir, ama aynı zamanda kitabı okusa sevmeyecek insanlar tarafından da sevilebilecek bir film ortaya çıkardığını düşünüyorum. her ne kadar jo'nun ana karakter olduğu çok belli olsa da karakterlerin her birine ayrı bir önem gösterilmiş. özellikle de beth'in karakter gelişimine yeterince vakit ayırdılar mı diye dikkat ettim ve bunun başarıldığını gördüm. oyuncular harikaydı. timothee chalamet'ye call me by your name'i izlediğimden beri özel bir hayranlığım var zaten, laurie rolünde de harikaydı (özellikle önceki filmdeki christian bale'in laurie'siyle karşılaştırılınca). bu filmde ilk kez izlediğim saoirse ronan'a da bayıldım. en ilginci de emma watson'ın meg rolünde olması. itiraf etmeliyim ki beauty and the beast'ten sonra emma watson'a hafiften gıcık olmaya başlamıştım sürekli kendi kişiliğinin varyasyonlarını oynadığını düşündüğüm için. onu meg rolünde izlemek bu algıyı kırmamı sağladı. güzel bir iş başarmış. beth'le ilgili kısımlarda tabii ki biraz ağladım, ama salondan çok mutlu bir şekilde çıktım. iyi bir film izlemek harika bir duygu, ama iyi bir uyarlamanın bunun da ötesine geçen bir keyfi var. ileride geleneksel bir kış filmi olarak tekrar izlemeyi planlıyorum :) umarım fırsat olur da sevdiğim kitapların güzel uyarlamalarıyla daha sık karşılaşabilirim.
2 Şubat 2020 Pazar
bir şeyler izledim
selam. ışık hızında geçen bir tatilin ardından bir anda okulun ilk haftası sona erdi, neye uğradığımı şaşırdım. açıkçası derslerin başlamasından çok memnunum çünkü bu dönem inanılmaz keyifli bir programım var ama öncesinde birkaç blog yazısı yazmayı planlamıştım. olmadı, yapamadım. şimdi buralar boş kalmasın diye kısaca izlediğim bir şeylerden bahsedeceğim. öte yandan okumaya değer olur mu bilmiyorum çünkü düşünerek yazılmış bir şeyler olmayacak. read at your own risk.
bu bir rus netflix dizisi. geçen dönem rusça dinleme pratiği yapmak için izlemeye başladım. çok acayip bir dizi olduğunu söyleyebilirim. hikaye insansı robotlar üzerinden dönüyor ama türk televizyonlarında izlediğimiz şeyleri andıran bir aile-entrika-holding arka planına sahip. hatta bazı karakterler bizdeki yerleşik tiplere (cefakar anne, şirket sahibi kötü adam, aşırı şirin çocuk vs.) tam olarak karşılık geliyor. bu durum ara ara ruslarla aramızdaki kültürel benzerliği sorgulamama bile neden oldu. dizideki robot aileyle ilgili kavramları sorgulamak için bir araç işlevini görüyor. kusursuz bir robot, bir annenin/eşin yerini tutabilir mi? spoiler olmasın, ama benim anladığım kadarıyla buna verilen cevap olumsuz. yine de bazı yönleriyle alışılmadık bir robot portresi sunulmuş. robotları canlandıran oyuncular da oldukça iyi bir iş çıkarmış.
tamamını izlemeye değer mi? pek zannetmiyorum. ama birkaç bölüme göz atıp eğlenebilirsiniz. benim için işlevini yeterince gördü, birkaç güzel rusça küfür öğrendim. bir gün olur da rusya'ya gider ve trafikte takılı kalırsam birilerine sövebilirim :P bi tane daha rusça diziye başlamıştım trotsky'nin hayatı hakkında, oyuncular daha iyi olmasına rağmen better than us kadar sarmamıştı. belki bi ara onu da bitiririm.
bu bir uzun metraj anime. mimarin adındaki bir j-pop yıldızının kariyerini değiştirip oyunculuğa geçişini, bu sırada ajansı tarafından nasıl yönlendirildiğini ve sektör uğruna yaşadığı psikolojik bölünmeyi anlatıyor. black swan'ın yönetmeni bu filmin hayranıymış, bayağı da esinlenmiş sanırım.
animasyon izleme modumdaydım, film de kısa olduğu için bir bakayım dedim. oldukça karanlık bir teması var, kişisel olarak pek tercih ettiğim bir şey değil, ama kendini izlettirdi.çizim tarzı oldukça hoştu. filmin en güçlü yanı ise müzikleriydi. gerilimden ve bulmaca tarzı kurgulardan hoşlanıyorsanız izlemenizi öneririm.
bu kadar :)
better than us
tamamını izlemeye değer mi? pek zannetmiyorum. ama birkaç bölüme göz atıp eğlenebilirsiniz. benim için işlevini yeterince gördü, birkaç güzel rusça küfür öğrendim. bir gün olur da rusya'ya gider ve trafikte takılı kalırsam birilerine sövebilirim :P bi tane daha rusça diziye başlamıştım trotsky'nin hayatı hakkında, oyuncular daha iyi olmasına rağmen better than us kadar sarmamıştı. belki bi ara onu da bitiririm.
perfect blue
bu bir uzun metraj anime. mimarin adındaki bir j-pop yıldızının kariyerini değiştirip oyunculuğa geçişini, bu sırada ajansı tarafından nasıl yönlendirildiğini ve sektör uğruna yaşadığı psikolojik bölünmeyi anlatıyor. black swan'ın yönetmeni bu filmin hayranıymış, bayağı da esinlenmiş sanırım.
animasyon izleme modumdaydım, film de kısa olduğu için bir bakayım dedim. oldukça karanlık bir teması var, kişisel olarak pek tercih ettiğim bir şey değil, ama kendini izlettirdi.çizim tarzı oldukça hoştu. filmin en güçlü yanı ise müzikleriydi. gerilimden ve bulmaca tarzı kurgulardan hoşlanıyorsanız izlemenizi öneririm.
bu kadar :)
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)